GDAÜ PA’nın kurulduğu günden bu yana bölgesel işbirliğine önemli katkılar sunduğunu ve daimi sekreteryasının İstanbul merkezli olmasının farklı bir anlam belirteceğini söyleyen Dr. Bakbak, “Kurumsal bir yapıya sahip daimi sekretaryalar, uluslararası kuruluşların düzenli ve etkin bir şekilde çalışabilmesi için oldukça büyük bir önem arz ediyor. Uluslararası alanda güçlü, donanımlı ve yeterli bir bütçeye sahip bir sekretaryanın kuruluşumuzun işleyişi ve görünürlüğüne çok büyük bir katkı yapacağına inanıyoruz. İstanbul’un dünyada en çok başkente uçak seferleri olan bir merkez olarak lojistik bakımdan açık bir avantajı var. Aynı zamanda uluslararası toplantılar ve uluslararası kuruluşlar için de farklı platformlarda İstanbul ev sahipliği yaptığından diplomatik olarak da oldukça cazip bir merkez. Aynı zamanda, başkent olmaması nedeniyle, daha tarafsız bir Sekretarya oluşmasına imkân veriyor. Sekretaryamızın kurulmasıyla bölgesel iş birliği ve dayanışmamızın daha üst bir seviyeye çıkacağını düşünüyorum. GDAÜPA Daimi Sekretaryası, aynı zamanda bölgesel entegrasyon çabalarına ve Avrupa entegrasyon süreçlerine katkımızı uzun vadede kalıcı kazanımlara da dönüştürecektir.” ifadelerini kullandı.

“Güneydoğu Avrupa'daki 13 başkentin tümünü kapsayan tek bölgesel işbirliği forumu olarak, tüm üye ülkelerin birbirleriyle daha yakın diyaloga girerek ve AB ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşerek mevcut zorlukların aşılacağına inanıyoruz.” diyen Dr. Bakbak, “Halklarımızın parlamentolardaki temsilcileri olarak Güneydoğu Avrupa'da kalıcı bir güvenlik, istikrar, barış ve refah ortamının sağlanması hepimizin ortak görevidir. Balkanların ortak sorunlarının ele alınması için 2030 Strateji Belgesi olarak başarıyla çerçevelenen kapsayıcı ve objektif yaklaşımın, birleştirici bir tavırla benimsenmesi gerekmektedir. GDAÜ PA 2030 Stratejisini bölgesel işbirliği ve sürdürülebilir kalkınma için çok önemli bir rehber olarak görüyoruz.  Bölgenin AB ve Avrupa-Atlantik kurumlarına yönelimi, bölgesel barış ve istikrar için önemli bir çıpa oluşturmaktadır. Bu kapsamda Türkiye, Ukrayna'nın bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güçlü bir şekilde desteklemektedir. Krizin en başından beri Ukrayna'ya siyasi, insani ve teknik yardım sağlıyoruz. Ukrayna'da kalıcı ve adil bir barış için de hiçbir çabadan kaçınmadık. Ukrayna'nın egemenliğini ve toprak bütünlüğünü güvence altına alan adil bir barış ancak diplomasi yoluyla sağlanabilir. Ukrayna tahıl ihracatı ve esir takası konusunda aracılık ettiğimiz anlaşmalar, müzakerelerin önemini ve faydasını kanıtladı. Bölgemizin, ülkelerimizin ve halklarımızın yapıcı işbirliğine dayalı, huzur ve refah dolu bir biçimde yaşayabilmeleri için Türkiye olarak bundan sonra da elimizden gelen her türlü katkıyı vermeyi sürdüreceğiz.” diyerek kullanarak konuşmasını tamamladı.Bülten