Kaplan, mesajında şu ifadelere yer verdi:

Mensubu olmaktan gurur duyduğumuz Türkiye Cumhuriyeti sınırları içinde, bağımsız ve özgür bireyler olarak yaşıyorsak; bunu başta Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Kurtuluş Savaşı'nın kahraman şehit ve gazilerine borçluyuz. Bugün sadece Türk tarihine değil, aynı zamanda Dünya tarihine de büyük katkıları olan, sayısız milletin "lider" kabul edişinin ve bizim de büyük yasımızın yıl dönümü. Ebediyete intikal eden ve bizlere "En hakiki mürşit ilimdir" sözleriyle yol gösteren bu ışık, bizden sonraki nesillere de rehber olmaya devam edecektir.

"Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız kâfidir."

Atatürk, hayatı boyunca sürdürdüğü uygarlık mücadelesindeki tüm gücünü, Türk ulusuna olan inancından ve güveninden almıştır. Atatürk'ün ilke ve inkılapları doğrultusunda , bizlere gösterdiği uygarlık yolunda, kararlı ilerleyişimizi sürdürmek için var gücümüzle çalışarak, tarihin her evresinde kendisini yok etmeye, parçalamaya çalışanlar karşısında her türlü ihanet ve kirli oyunlara karşı bağımsızlık mücadelemizi sürdürmek asıl görevimizdir.

Mustafa Kemal Atatürk'ü ve “En büyük eserim” dediği Cumhuriyet'i anlamak ve yaşatmak , onun bizlere gösterdiği hedefe ulaşmanın yegâne yoludur. İnanıyorum ki; Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bizlere emanet ettiği laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti olan Cumhuriyet’imizi bütün değerleriyle yaşatıp, gelecek nesillere emanet edeceğiz. Gelecek nesillerimiz de aynı azim ve kararlılıkla, Cumhuriyetimizi yaşatmak için bu mücadeleyi vereceklerdir. Hatırlamak ; yalnızca anmak değil; yaşatmak ve onun doğrultusunda yürümektir inancı ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, ebediyete uğurlamamızın  yıldönümünde bir kez daha rahmet , saygı ve minnetle anıyorum...