İki yıl geçti ama değişen hiçbir şey yok. Depremzedeler hâlâ konteynerlerde yaşıyor, esnaflar iflas etti, bölgede ekonomi çöktü. Ancak bugün aynı tehdit Ege kıyılarımız için de geçerli. Bilim insanları, Santorini'de beklenen büyük depremin İzmir, Aydın ve Muğla için ciddi bir tsunami riski taşıdığını defalarca vurguladı. Yunanistan alarma geçti, Türkiye ise sessiz! AKP hükümeti, 6 Şubat depremlerinden ders almadığı gibi, Ege kıyılarında milyonlarca insanı da göz göre göre felakete sürüklüyor.

CHP Gaziantep Milletvekili Melih Meriç, AKP'nin halkın güvenliği için hiçbir ciddi adım atmadığını ve iktidarın bir kez daha sınıfta kaldığını belirterek hükümete sert çıktı. "Yunanistan önlem alıyor, AKP ise Gezi eylemleriyle uğraşıyor! Saray halkı kaderine terk etti! İnsan hayatı hiçe sayılıyor!" ifadeleriyle iktidarı eleştirdi.

6 Şubat depremlerinin ardından, AKP'nin konutları bir yıl içinde teslim edeceğini söylemesine rağmen binlerce aile hâlâ çadırlarda yaşıyor. Deprem bölgesinde esnaf kepenk kapatmış, işsizlik rekor seviyeye ulaşmış, halk borç batağına sürüklenmiş durumda. Okullar yıkılmış, hastaneler yetersiz, temel sağlık hizmetlerine ulaşmak dahi büyük bir problem haline gelmiş. Üstelik, milyonlarca lira bağış toplanmasına rağmen bu paraların nerede ve nasıl kullanıldığına dair şeffaf bir açıklama yapılmamış. Melih Meriç, "AKP, 6 Şubat’ta olduğu gibi Ege kıyılarında da halkın canını hiçe sayıyor! Felaket kapıda ama onlar rant peşinde!" diyerek hükümetin vurdumduymazlığını gözler önüne serdi.

Ege Denizi’nde sismik hareketlilik artarken, Yunanistan Santorini merkezli büyük deprem ve tsunamiye karşı alarma geçti. Ülkede erken uyarı sistemleri güçlendirilirken, tsunami eylem planları güncellendi ve afet tatbikatları artırıldı. Ancak Türkiye’de hiçbir ciddi hazırlık yapılmadı. AKP hükümeti, Ege kıyılarında milyonlarca insanı büyük bir felaketin eşiğine getirirken, CHP’li Meriç şu soruları yöneltti: "Erken uyarı sistemleri güçlendirildi mi? Tsunami eylem planları hazırlandı mı? Afet tatbikatları yapıldı mı? Yunanistan ile iş birliği sağlandı mı?" Bu soruların cevabı ise kocaman bir hayır!

Türkiye, 6 Şubat’ta olduğu gibi bir felakete daha mı sürüklenecek? AKP yine mi "kader planı" diyecek? Yine mi enkaz altında canlarımızı bekleyeceğiz? Melih Meriç, "6 Şubat’ta insanlar saatlerce enkaz altında kurtarılmayı bekledi, çünkü bu hükümet halkına karşı sorumluluk hissetmiyor! Şimdi Ege kıyılarında milyonlarca insan aynı tehditle karşı karşıya. Ama AKP yine suskun, yine umursamaz!" diyerek iktidarın sorumsuzluğuna dikkat çekti.

6 Şubat depremlerinde yaşanan yıkımın nedeni sadece doğal afet değil, aynı zamanda AKP’nin rant ve ihmal üzerine kurduğu düzendi. Melih Meriç, "Bu ülkede inşaat, yapı ve denetimden sorumlu kamu otoriteleri, rant ve menfaat uğruna usulsüzlükler yapmasaydı, mevzuata aykırı izinler verilmeseydi, kayırmacı ihaleler olmasaydı, binlerce insanımız bugün hayatta olacaktı!" diyerek hükümetin deprem politikalarını sert bir dille eleştirdi.

CHP’li Meriç son sözlerini şöyle noktaladı: "Halkın yaşam hakkını hiçe sayan bir iktidar var! AKP, depremden ders almadı! Deprem değil, bu ülkeyi yöneten zihniyet insanları öldürüyor! 6 Şubat’ta olduğu gibi yine ‘kader’ masalları anlatacaklar ama biz unutmayacağız, unutturmayacağız! Felaketlere karşı gerçek önlemler alınana kadar mücadelemize devam edeceğiz!"

AKP'nin ilgisizliği, rantçı zihniyeti ve halkı kaderine terk eden politikaları yüzünden Ege kıyılarında milyonlarca insan büyük bir tehditle karşı karşıya. Peki, hükümet ne yapıyor? Yine mi kaderimize terk edileceğiz? Yine mi "kader planı" diyecekler? Biz bu ihmalkârlığı unutmayacağız! Depremden ders almayanlar, bu halkın kaderi olamaz!