CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, konkordato ilanlarındaki artışa dikkat çekerek uyarılarda bulundu.

Gaziantep, 2025 yılının ilk 7 ayında 5,7 milyar dolarlık ihracat başarısı yakalayarak dikkatleri üzerine çekmişti. Ancak hem ülkemizdeki ekonomik kriz hem de küresel ekonomideki belirsizlikler, kent sanayisini derinden sarsıyor. Özellikle tekstil sektöründe faaliyet gösteren firmalar, art arda konkordato talepleriyle mahkemeye başvurdu. Borçlarını ödeyemeyecek duruma gelen işletmeler, 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin kapısını çaldı.

Sadece 22 günlük sürede 17 firma ve yöneticisi hakkında konkordato kararı verilirken, son 3 günde bu sayıya 5 yeni firma daha eklendi. Böylece toplam sayı 22’ye ulaştı.

CHP Gaziantep Milletvekili Hasan Öztürkmen, yaptığı yazılı açıklamada Gaziantep sanayisinde yaşanan sorunlara dikkat çekti. Yükselen maliyetler ve finansmana erişim sorunlarıyla boğuşan sanayicinin zor durumda olduğunu belirten Öztürkmen, ekonomi yönetiminden kapsamlı bir dönüşüm programı talep etti.

Öztürkmen’in açıklamasından öne çıkanlar:

Ekonomideki belirsizlikler ve artan maliyetler, Gaziantep tekstil sektöründeki birçok firmayı olumsuz etkiledi. Türkiye'nin en büyük sanayi şehirlerinden biri olan Gaziantep'te konkordato başvuruları art arda gelmeye devam ediyor.

Bu senenin başında TBMM’de düzenlediğim basın toplantısında, 2024 yılı rakamlarını değerlendirmiş ve 2025 için uyarılarda bulunmuştum.

Gaziantep, ihracatla öne çıkan, ihracatla ülkemizin dış ticaret açığını kapatan şehirlerden birisiydi. Cumhuriyeti­mizin 100. yı­lında Türki­ye’nin ihracatının 500 milyar dolar ol­ması hedeflenirken, İhracatçı kent kimliğine sahip Gazi­antep’in de ihracatının 30 milyar dolar olması hedeflenmişti. Oysa iktidarın koyduğu hiçbir ekonomik hedef tutmadığı gibi, Gaziantep’in de ihracat rakamları her yıl giderek azaldı.

Gaziantep’in ihraca­tı 2024 yılında düşüşe devam ederek 9 milyar 990 milyon 853 bin dolarda kalmıştı.

Gaziantep’in en güçlü olduğu gıda, tekstil, hazır giyim, ayak­kabı sektörlerinin Çin başta ol­mak üzere Mısır, Vietnam, Hin­distan gibi Uzak Doğu ülkeleri ile rekabet edemez hale geldi.

KOBİ’lerimiz yüksek faiz nedeniyle paraya ulaşmada sıkıntı yaşıyor.

Artan kiralar, üreticinin belini büküyor.  

İş dünyası artık üretime yatırım yapmak yerine, gayrimenkule ve faize yatırım yapıyor. Böyle olunca işsizlik artıyor. Zenginler servetine servet katarken, alt ve orta gelir düzeyindeki insanlarımızın sayısı artıyor. TÜİK’in 2023 sosyoekonomik verilerine göre, Gaziantep’te yaşayan ailelerin %40’ı ‘alt’ ve ‘en alt’ sosyoekonomik seviyelerde yer alıyor.

Sorun Gaziantep’in çok ötesinde. Türkiye ekonomisi iyi yönetilemiyor. Halkımız enflasyon altında ezilirken, vergilerden beli bükülmüşken, saray çevresi hariç halinden memnun olan yok.

BÜTÇE AÇIĞI ŞİMDİDEN 1.4 TRİLYON

Ocak-Temmuz döneminde merkezi yönetim bütçe giderleri 7 trilyon 699,8 milyar TL, bütçe gelirleri 6 trilyon 695,5 milyar TL ve bütçe açığı 1 trilyon 4,3 milyar TL olarak belirlendi.

Vergi gelirleri tahsilatı geçen yılın Ocak-Temmuz dönemine göre yüzde 49,6 arttı ama bütçedeki delik büyümeye devam ediyor.

Bütçe açığının büyük kısmının KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergilerle vatandaşın omzuna yükleniyor.

Konkordato ilan eden şirket sayısının her geçen gün artması Türkiye ekonomisinin içinde bulunduğu vahameti göstermesi açısından son derece üzücü olmakla birlikte, peşinden birtakım mağduriyetleri ve sorunları beraberinde getirmesi açısından da oldukça endişe vericidir. Çalıştığı şirketin konkordato ilan etmesiyle birlikte ücretlerini alamayan işçiler, emekçiler konkordatonun mağdur ettiği kesimlerin başında gelmektedir.

Diğer taraftan konkordato müessesini suistimal eden ve konkordatoyu rant için kullanan şirketler olduğuna dair de iddialar bulunmaktadır.

Konkordato ilanları iyi araştırılmalı, ihtiyaç duyulan işletmelere gerekli destekler verilmeli ve işçiler mağdur edilmemeli.